Özge Topçu “Işıklık/Skylight”​

Odeabank’ın sanat platformu O’art olarak; bu seneki ikinci dijital etkinliğimizi sanatçı Özge Topçu’nun mekana özgü yerleştirmesi ’Işıklık / Skylight’ ile, Türkiye’de video sanatını mercek altına alan eş zamanlı sergi etkinliği Senkron kapsamında gerçekleştiriyoruz.

Begüm Güney küratörlüğünde Kılıç Ali Paşa Hamamı’na uygulanan dijital yerleştirme, 15 Nisan - 15 Mayıs 2021 tarihleri arasında deneyimlenebilir. Sanatçının son işlerinin devamı niteliğinde olan ‘Işıklık/Skylight’ adlı mekana özgü dijital yerleştirmesi, ele aldığı geometrik form olan 4 boyutlu hiperküpü, geleneksel-kamusal-özel bir sentez mekan olarak Kılıç Ali Paşa Hamamı’nda mekanla ve izleyiciyle etkileşime geçiriyor.

Enstalasyonun bir parçası olarak David McAulay tarafından üretilen müzik, yapıtın kurduğu etkileşimi; alan sınırlarını kaldıran, mekandaki varlığının hacmini arttıran yapısıyla eşlik etmektedir.

Özge Topçu’nun son dört yılı kapsayan araştırması, ‘bilimsel bilgi’nin dönüşümünü incelemek üzerine kuruludur. ‘Düz Dünyacı’ komplo teorisinden hareketle çalışmaları, iki boyutlu bir gerçekliğe sığdırılmaya çalışılan bu irrasyonel teoriye dair yürüttüğü sosyolojik araştırma sürecinde; bilimin- fizik ve geometrinin yöntemleriyle çözümlediği 4. boyut deneyimleri ile aktarmaktadır. Sanatçının son işlerinin devamı niteliğinde olan ‘Işıklık/Skylight' adlı mekana özgü dijital yerleştirmesi, ele aldığı geometrik form olan 4 boyutlu hiperküpü, geleneksel-kamusal-özel bir sentez mekan olarak Kılıç Ali Paşa Hamamı’nda mekanla ve izleyiciyle etkileşime geçiriyor. Enstalasyonun bir parçası olarak David McAulay tarafından üretilen müzik, yapıtın kurduğu etkileşimi; alan sınırlarını kaldıran, mekandaki varlığının hacmini arttıran yapısıyla eşlik etmektedir. Enstalasyonun geometriyle olan ilişkisi nedeniyle Oktaton ölçeğine göre geliştirilen, saf sinüzoid dalgalarının kullanıldığı bu çalışma; temel sekiz notalı bir modelle başlar ve ardından giderek tıpkı bir hiperküp gibi daha geniş ve daha karmaşık harmonik yapılara genişler. Dolayısıyla iki sanatçı arasında yapıtları üzerinden kurulan bu birliktelik görsel olanın işitsel olanla; gerçeklik, yanılsama ve algı sorgusuyla ortaya koyduğu tüm yeni bağıntılarda uzlaşır.

Topçu’nun dijital sanat ile enstalasyonu bir araya getiren ‘Işıklık/Skylight' sergisi, deneyselliğin olanaklarıyla keşfettiği formun izdüşümlerini ışık ile yeniden düşünür. Bu form modern geometride dört boyutlu analogu olan teseraktın (hiperküp) doğurduğu bir yıldız formudur. Seriye hakim bu formla reel bir varlık alanına ait olmayan bir düşüncenin geri gelişini, tüm öznel çağrışımlarından/çağrışımlardan arındırarak; yatay, dikey ve diyagonallere indirger. Bu yalın, net örüntü bilginin nesnel yapısına benzer niteliktedir. Formu farklı tekniklerde ürettiği non-öklidyen geometriyle fizikselleştirir. Sanatçı araştırmasının erken aşamalarında çözümlediği 4 boyutlu küp analojilerinin bir boyut indirgenmesiyle; Selçuklu, Osmanlı ve Geleneksel Türk Mimarisinde de karşılaştığımız yıldız motifini oluşturmasının keşfi- bir karşılaşma süreci ve fenomen bilgisidir. Sekiz Köşeli Yıldız ya da Selçuklu Yıldızı isimleriyle anılan mimari motif iki küpün bir üst boyutta birleşip doğrusal bir ışık altında yeniden iki boyutta gölge şekline düşürülmesidir. Kılıç Ali Paşa Hamamı’na yerleştirilen ‘Işıklık/Skylight' bu mimari öğelerin eşliğinde kurgulanan, enstalasyonun mekanla ilişkisi daha yayılmacı bir tavrı taşırken- tarihsellikten - mekanın belleğinin korunan sürekliliğinden beslenir. Enstalasyonun durmaksızın kendi etrafında dönen hareketi ile sosyolojik bir geri dönüşün yaşandığı irrasyonalist ve empirist (deneyselci) karşıtı bu görüş bağlamını yalnızca formda değil düşünselliğinde de sağlanmaktadır.

Topçu, düz dünya teorisine karşıt ifadesiyle, çevreyi ve sosyal yapıyı oluşturan unsurların bir araştırması olarak; epistemolojideki bu geri dönüşün nedenlerini anlamaya çalışmaktadır. Aydınlanma Çağı ya da bir diğer deyişle “mutlak akıl çağı”’nın öncesine tekabül eden düz dünyacılık ve bu inanış biçimi; sosyolojik bir okumanın sürdüğü serginin devamı niteliğindeki ışık enstalasyonlarını kamusal bir mekanda sergileme fikrinin altında yatan nedeni oluşturuyor. Ayrıca bilgi aktının sosyal yapıdaki yanlış tezahürü üzerinden daha derinlemesine işlenmesi gerek görülen bu yazılı-görsel araştırma, dijital ortama taşınarak fonksiyonuna devam etmektedir. Düşüncenin metafizik yapısının fiziksel olana dönüştüğü sanat yapıtı ile önce fiziksel bir mekanda gerçekleştirilen ve sonrasında hem sanat yapıtının hem de serginin gerçekleştiği mekanın dijital ortama taşınması, boyutlar arası geçişin altını çizmektedir. Bu bağlamda dijital ortama yerleştirilen ‘Işıklık/Skylight' çevrimiçi deneyimlenmesi; bugün bilişim ve internet teknolojilerinin, ’evrensel bilgi toplumunun’ en etkin aracı olarak kabul görmesinden kaynaklanır. Sanatçı ‘Işıklık/Skylight'da, post-truth ile – ardılı olduğu bu kavramın kabul görmediği bir zamana ait anlamında kullanılan bu kavramla- ‘doğru ve hakikatin’ (olgusal gerçekliğin) önemini yitirdiği bir döneme işaret etmektedir. Özge Topçu bu çevrimiçi sergi ile geçmişin ve bugünün tarihsel, sosyal ve fiziksel ortamının kesiştiği, yaratılan bir melez mekanda; yeni bağlamlarla ‘bilmeye’, anlamaya ve kavramaya çalışır.

İçeriğinde aklın-akıl dışı olanla, biçimselliğinde fiziksel olanın-metafizik olanla yarattığı ikilikler; materyalist görüngülerin, karşıt yapıdaki ilahi tasavvurlarıyla tinselliğe gönderme yapan döngüsel hareketine tanıklık ettiğimiz ‘Işıklık/Skylight’, boyutlar arası geçişler yaratılan bir alanda; çevreyi ve sosyal yapıyı oluşturan unsurların bir araştırması olarak var olur.

Eser Künyesi:

ÖZGE TOPÇU

‘Işıklık / Skylight’

2021

Mekana özgü sanal ışık enstalasyonu / Site specific virtual light installation

Müzik

David McAulay

Proje : Standart

Banu Bilen, Begüm Güney

Digital Uygulama: Chita

İbrahim Tunca, Pınar Ersemiz

3D Tasarım

Ömer Tuna