O’Art yeni sezonu, sanatçı Turan Aksoy’un “Sandığın Gibi Değil” adlı sergisi ile açtı

O’Art yeni sezonu, sanatçı Turan Aksoy’un “Sandığın Gibi Değil” adlı sergisi ile açtı​

O’Art yeni sezonu, sanatçı Turan Aksoy’un “Sandığın Gibi Değil” adlı sergisi ile açtı

Odeabank’ın sanat platformu O’Art, yeni sezon açılışını çağdaş sanatın önemli isimlerinden Turan Aksoy’un “Sandığın Gibi Değil” adlı sergisi ile 22 Kasım 2018 Perşembe akşamı gerçekleştirdi. Aksoy’un sanatsal üretiminde ortaya çıkan bazı karşıtlıkların yarattığı ikilemlere odaklanan sergisinin açılışı sanat dünyasını bir araya getirdi.

Açıldığından beri çağdaş sanatın temsilcilerine ev sahipliği yapan Odeabank’ın sanat platformu O’Art yeni sezonunun ilk sergisinde sanatçı Turan Aksoy’un eserlerini sanatseverlerle buluşturdu. Odeabank Genel Müdürü Mert Öncü ve Turan Aksoy’un ev sahipliğinde gerçekleşen açılışa sanat ve medya dünyası büyük ilgi gösterdi.

Odeabank’ın 3 oda olarak bölümlendirilmiş galeri alanı O Art’ta 3 farklı alt başlıkta sergilenecek olan “Sandığın Gibi Değil” sergisi, karşıtlık kavramını merkez alırken, Turan Aksoy’un sanatsal üretiminde ortaya çıkan bazı karşıtlıkların yarattığı ikilemlere odaklanıyor. Sergi, 22 Kasım 2018 – 5 Ocak 2019 tarihleri arasında Etiler’de O Art’ta görülebilir.

“Bireysel & Toplumsal” olanı odak alan 1. Oda izleyiciyi sanatçının 2016-17 yıllarında ürettiği "Minyatürün Gölgesi El Yapması Bir Kitap"ın açık hali, tek tek sayfaları ile karşılıyor. 2013 yılında Pi Artworks’de açılan “Bir Portre; Huzursuz” sergisinden sanatçının otoportresi, ‘Ters, Aşağı ve Öne Doğru’ ile "Beş Sidikli Asker" (1988) ve "Taşeron Melek"in de aralarında bulunduğu bölüm sanatçının birçok farklı dönem üretimlerinden bir derleme (2015) ile devam ediyor.

“Doğa & Kent” odağındaki 2. Oda sanatçının bir ev içi görünümüyle, mini bir video enstalasyon olan “Yalan ve Bellek” (2005) ile bizi karşılıyor. Aynı odada 2013-14 yıllarında ürettiği “Harita Olarak Kato”, “Umut Olarak Munzur” ve “Sınır Olarak Ağrı” isimli dağ resimleri yer alıyor. “Ev ve Kentler” serilerine ait eskiz çizimleri ve orijinallerinden oluşan bir seçkiyi de bu bölümde görebiliyoruz. 2015 yılında Milli Reasürans galerisinde açılan “Yönetilebilir Cennet” sergisinde yer alan büyük boyutlu çalışmalarla aynı seriden “Kendisinden Başka Hiçbir şeyin Hüznü” isimli kentsel görüntüde aynı alanda izlenebiliyor.

Son olarak 3. Odada “Gerçek & Gerçeküstü” alt başlığında sanatçının farklı tarihlerde yapmış olduğu üç boyutlu çalışmalarla karşılaşıyoruz. Aksoy’un 2017 yılında ArtRooms sanat galerisinde sergilediği “Gezi Çizimleri” ile farklı tarihlerde yaptığı, gerçeküstü özellikler gösteren bir seçkiye ek 2011 tarihli Pi Artworks’de açılan, “Toz ve Telaş” sergisinden “AT1..” isimli, Hirenoimus Bosch’a saygı niteliğindeki kolaj çalışması aynı alanı paylaşıyor.

“Sandığın Gibi Değil” sergisi genel bakışta algıda yarattığı bu ikileme, Turan Aksoy’un çalışmalarının oluşum ve değişim sürecindeki seçilmiş karşıtlıklarının ve rastlantısal unsurlarının sebep olduğunu saptıyor.

Bu ikilem algısının bir diğer sebebi Aksoy’un geniş teknik ve malzeme dağarcığı, resimlerinin konu ve kavram seçimindeki çeşitliliği ve benimsediği çok disiplinli üretimi, –sanatçının deyişiyle; hayata benzer- sanatsal rastlantısallığıdır. Sanatçının sahip olduğu analitik bilinç algısına karşıt bilinçaltının dışavurumu olan bu rastlantısallık hali, Aksoy’un sanatın yalnızca yapılan değil, aynı zamanda ‘olan’ bir şey olduğuna dair inancının sonucudur.

Böylece, Turan Aksoy ikilem gibi duran “şey”lerin arkasındaki duygusal ve düşünsel örgünün “Sandığın Gibi Değil” sergisi ile anlaşılabilir olmasını umuyor.