görsel

Çok büyük bayram bu bayram: 23 Nisan’ların peşinde geçmişe bir yolculuk​

23 Nisan deyince hepimizin aklında bir sürü anı canlanıyor. Mesela okulun kürsüsünde ezberlediğimiz şiirleri, öğretmenimizin de teşvikiyle “duygulu” okumaya çalıştığımız anılar ortak hafızamızın bir parçası şüphesiz. Üzerinden çok zaman geçmiş olsa da, o 23 Nisan’ların yarattığı duygu çok gerçek ve hepimizin içinde capcanlı bir şekilde duruyor. Öyleyse çocukluğumuzun en güzel bayramının tarihinde kısa bir yolculuğa çıkalım bugün...

Her şey nasıl başladı?

23 Nisan’ın tarihi aslında bugüne dek öğrendiğimizden biraz farklı. 23 Nisan 1920, Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı, yani Türk halkının egemenliğini ilan ettiği tarih olarak hafızalarımıza kazınsa da 23 Nisan’ın çocuk bayramı olarak kutlanmaya başlaması bundan birkaç yıl sonraya tekabül ediyor. Aslında çocuk bayramımızın içinde üç ayrı bayram yer alıyor...

1921 yılında 23 Nisan henüz çocuklara armağan edilmemişti. Bu tarihte Millî Bayram kutlamaları yapılıyordu yurdun dört bir yanında. 1927 yılına gelindiğinde Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin ilan ettiği 23 Nisan Çocuk Bayramı ilk kez Atatürk'ün himayesinde düzenlendi. Çocuk Bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukları bir bahar şenliği ortamında sevindirme amacını taşıyordu. Yeni kurulan bir cumhuriyetin kahramanlarının ardında bıraktığı çocuklar içindi yani bu bayram... 1935 yılında ise, öncesinde 1 Kasım’da kutlanan Hâkimiyet-i Milliye Bayramı da 23 Nisan’la birleşti. Böylece üç önemli bayram bir araya gelerek hepimizin kalbinde özel bir yere sahip olan 23 Nisan ortaya çıkmış oldu! 1981 yılında resmî olarak "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" adını aldı.

Nasıl devam etti?

Şimdi hepimizin hafızasında yer eden en unutulmaz 23 Nisan geleneklerine doğru bir gezintiye çıkalım.

Stadyum gösterileri

Aylar öncesinden başlayan hummalı bir çalışma... Kimimiz kartona yazılı harflerin altındaki görünmez kahramanlar olmak için, kimimiz de stadyumda akrobatik hünerlerimizi sergilemek için aylar öncesinden çalışmaya başlardık. İnsan kulelerinin tepesine çıkan o akrobatik çocuklardan değildik belki çoğumuz ama biz de bu bayrama elimizden geldiğince katkıda bulunmanın coşkusunu taşıyorduk. Sonuçta kartonda yazılı harfi taşımak da stadyumun yeşil çimlerinde olmak da aynı amaca hizmet ediyordu: Bayramı bayram yapmaya...

Folklorik kıyafetlerle Anadolu

Hangimizin 23 Nisan’da Anadolu’nun yöresel kıyafetleriyle 32 diş gülümseyen bir fotoğrafı yoktur ki? Fotoğraflarda donmuş o ana “oynat” tuşuyla dokunabilseydik nasıl bir anı canlanırdı peki? Öğretmeninin komutlarıyla, davulcunun ritmine ayak uydurmaya çalışan çocuk hâlimizle karşılaşmak nasıl bir duygu uyandırırdı içimizde? Halk oyunlarımızı layığıyla yaşatmak için çabalayan o çocuğa sevgi dolu gözlerle bakar, “Daha nice 23 Nisan’lara!” derdik belki...

Yabancı misafirler

1979 yılı UNESCO tarafından Dünya Çocuk Yılı olarak ilan edilince, TRT dünyanın bütün çocuklarını kucaklamayı amaçlayan bir proje hazırladı. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği adıyla uygulamaya konan projeyle 23 Nisan uluslararası bir boyut kazandı. Türkiye’ye bu tarihte dünyanın dört bir yanından çocuklar gelir ve coşkulu kutlamalara katılırdı. Kimimiz daha sonra mektuplarla sürdürdüğümüz uluslararası arkadaşlıklar edinmiştik bu sayede...

Duygulu şiirler

Birkaç hafta içinde kıtalarca şiiri ezberlemek kolay iş değildi. Özellikle de öğretmenimiz bize sürekli “Hissederek oku!” derken. Şiiri mi ezberleyecektik, duyguları mı aktaracaktık? Genelde ikisini de yapamaz, kürsüde birbirinden komik anlara imza atardık. O zaman pek gülmezdik tabii bu sevimli beceriksizliğimize. Ama ne demişler: “Geçmişin trajedisi, bugünün komedisi!”

“Adam Olacak Çocuk” ile bayram sabahları

23 Nisan veya başka bir bayram, hiç fark etmez... Barış Manço’yla bayram sabahları ayrı bir güzeldi. Ama özellikle de 23 Nisan kutlamalarının tadı bir başka güzeldi...

Anıtkabir ziyaretleri

Ankara’da yaşayanlar için küçük, Ankara dışında yaşayanlar için büyük, ama herkes için çok anlamlı bir yolculuktu 23 Nisan’da Anıtkabir’e gidip bizlere bu bayramı armağan eden Ata’mızı ziyaret etmek. Yüzlerce çocuğun gözlerinde sevgi ve minnetle buluştuğu, çocukluğumuzun en unutulmaz yolculuklarından biriydi bu...

Pandemi süreciyle birlikte okullardaki etkinliklere ara verilmiş olsa da 23 Nisan coşkusunu evlerimizde yaşatmaya devam ettik. Bugünün çocukları bu güzel bayramı her zamanki gibi coşkuyla kutlarken bizler de çocukluğumuzun en renkli günlerini ziyaret etmiş olduk. ​​​