blog

Kendine Yatırım Yapmanın 6 Sıra Dışı Yolu​

Dr. Phil Stutz'un hayatından ve kariyerinden kesitler sunan "Stutz" adlı belgeselde, ünlü psikiyatrist şu üç şeyden kaçış olmadığını söyler: Acı, belirsizlik ve daima çaba gösterme mecburiyeti. Bu ilk bakışta çok karanlık ve can sıkıcı bir perspektif gibi gelebilir ama bu tepkimiz aslında zor duygularla baş etmekte zorlanmamızdan kaynaklanır. Bakınız ilk madde: Acıdan kaçış yok. Bunu depresif bir durum olarak değil de hayatın nötr bir gerçeği olarak kabul edebilmek, paradoksa bakın ki, hayattan keyif alma kapasitemizi artıran bir durum.

Hepimiz biliyoruz ki başımıza gelenleri kontrol edemeyiz; yalnızca onlara verdiğimiz tepkileri kontrol edebiliriz. Bu verdiğimiz tepkiler de kendimizi dengeli, huzurlu ve hafif hissettiğimiz bir hayat ile huzursuz ve keyifsiz bir hayat arasındaki farkı yaratabilir. Daha iyi bir yaşam sürmek, zorlukları daha iyi göğüslemek, düştüğümüzde mümkün olan en az hasarla ayağa kalkmak istiyorsak, kendimize yatırım yapmamız, fiziksel, duygusal ve ruhsal sağlığımız üzerinde çalışmamız, zihinsel esnekliğimizi artırmamız şart.

Peki kendine yatırım yapmak denince aklınıza ne geliyor? Yeni bir dil öğrenmek mi? Yeni insanlarla derin bağlar yaratmaya çalışmak mı? Veya seramik kursuna başlamak mı? Kabul, hepsi çok iyi fikirler. Bizim sizin için derlediğimiz altı yol ise biraz daha farklı.     

1. Konfor alanınızdan çıkmanın yeni bir yolunu deneyin

Gündelik hayatta hem başkalarıyla hem de kendimizle ilişkimizde bildiğimiz yoldan gideriz genellikle. Alışılmış tepkiler, otomatik cevaplar verir, bunların gerçekten bizim düşüncemiz olup olmadığını bile sorgulamayız çoğu zaman. Bu robotik mod, yalnızca etrafımızda olup bitenlere karşı değil, kendi düşünce dünyamıza karşı da farkındalığımızı azaltır, bizi duyarsızlaştırır, kendimize yabancılaştırır. Otomatik tepkiler, basmakalıp düşünceler ve ön yargılar içinde sıradanlaşırız. Halbuki, kendimiz gibi olmayı, gerçekten bize ait olanı keşfetmek için bir adım geri çekilmek, olan biteni ve düşünce akışımızı bir dedektif gibi takip etmek çok etkilidir.

Bir gün boyunca çevrenizi ve düşüncelerinizi gözlemleyin, otomatik tepkilerle yerleştiğiniz konfor alanınızı terk edin. Olayları, zihninizden geçenleri, yargılarınızı izleyin; bunu yaparken de mesafenizi olabildiğince koruyun. Bu hem kendinizi hem de çevrenizi daha derinlemesine anlamanıza yardımcı olur. Diğerlerine ve kendinize ait olanı ayırt edebilmeyi kolaylaştırır.

2. Sıra dışı alışkanlıklara sahip dehalarla tanışın

Pek çok ünlü yazar, bilim insanı ve filozofun oldukça tuhaf alışkanlıkları, sıra dışı rutinleri olduğunu biliyor muydunuz? Örneğin Sokrates, tüm gün şehrin sokaklarında yalın ayak dolaşmasıyla bilinir. Dâhilerin sıra dışı alışkanlıklarını keşfetmek, kendi tuhaf alışkanlıklarımızı fark etmemize ve hayatta aslında neyin gerçekten önemli olduğunu sorgulayarak vizyonumuzu derinleştirmemize yardımcı olur. Bu alışkanlıkların ardındaki nedenler, onların olağanüstü yaratıcılıklarının kaynağı hakkında bir fikir verebilir.

Ortamlarda Satılacak Bilgi adlı podcast’in Odea’nın katkılarıyla yayımlanan Ünlü Yazarların Sıra Dışı Yönleri bölümünde, dünyada büyük yankı uyandıran dâhi edebiyatçıların sıra dışı yönlerini keşfederken, hayranlıkla okuduğumuz eserlerin yaratılış sürecinin perde arkasına da tanıklık edebilirsiniz. Merve Bayındır’ın hazırlayıp sunduğu bölümde, Virginia Woolf’dan Edgar Allen Poe’ya pek çok yazarın sıra dışı alışkanlıklarını ve bu alışkanlıkların yaratıcılığı nasıl etkileyebileceğini öğrenebilirsiniz.

3. Sağlıklı yaşama bir adım daha yaklaşın

Sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek elbette, kendimize yapacağımız en büyük yatırımlardan biri ve belki de ilk akla gelenidir. Ama söylemesi kolay, yapması zor, öyle değil mi? Yıllardır sürdürdüğümüz alışkanlıklardan vazgeçmek, gündelik yaşamın stresi ile boğuşurken bir de sağlıklı yaşam denilen amacın gereklerini yerine getirmek pek çoğumuza olanaksız görünür. Peki, nasıl yapmalı? Sağlıklı yaşam yalnızca bir hayal, bir pazarlama kandırmacası mı? Aslında değil. Onu ulaşılması güç hâle getiren kapsamının uçsuz bucaksızlığı: Dengeli beslen, alkol ve sigaradan uzak dur, kahveyi azalt, akşamları geç yeme, düzenli egzersiz yap, kaliteli uyu… Oysa sağlıklı yaşam denilen devasa külliyatı bir kenara bırakıp, işe “daha sağlıklı bir yaşam” adlı öyküden başlayabiliriz. Bize en kolay gelen adımdan başlayıp bu adım artık alışkanlığa dönüştüğünde yenisine geçebiliriz. İdealimize her gün bir adım daha yaklaşmış olmak, hedefin uzaklığı karşısında yılıp havlu atmaktan çok daha motive edicidir.

4. Duygularınızı yönetmeye odaklanın

Kendinize yatırım yapabileceğiniz en faydalı ve uzun vadeli alanlardan biri önce duygularınızı fark etmeyi sonra da onları yönetmeyi öğrenmektir. Zor duygularla kalmayı başarabildiğimiz oranda, düşünce ve sözlerimizi de daha iyi kontrol eder hâle geliriz. Duygularını çok yoğun yaşayan kişiler, öfke ve hayal kırıklığı gibi dengemizi alt üst eden duygulara kolayca kapılarak, bunların yıkıcı etkilerini derinden hissederler. Halbuki duygularımızı fark etmek ve onları yönetmek konusunda ustalaştıkça daha dengeli, dirayetli ve olgun bir ruh hâline kavuşuruz. Bunu başarabilmek için çeşitli yöntemler vardır; bu yöntemleri inceleyebilir, kendinize en uygununu seçebilirsiniz. Ancak tüm yöntemlerin ortak noktası farkındalıktır. Deneyimlediğimiz duyguyu bastırmadan, gözlemci mesafesini koruyarak izlemek, temelden başlamaya yardımcı olur.

5. Azaltın

Bıraktığı etki, sayfa sayısıyla ters orantılı olan Küçük Prens adlı kitabın yazarı Antoine de Saint-Exupéry, o meşhur sözünde şöyle der: "Mükemmelliğe, eklenecek bir şey kalmadığında değil, çıkarılacak bir şey bulunamadığında ulaşılır." Kendimize yaptığımız yatırım da bazen hayatımıza kattıklarımızla değil, hayatımızdan çıkardıklarımızla ilgilidir. Yolumuzda çıkan, canımızı sıkan, hayatımızda fazlalık yaratan ne varsa onlardan vazgeçmek daha önce hiç farkına bile varmadığımız potansiyelleri açığa çıkarır, enerjimizi daha verimli kullanmamıza olanak tanır.

Hayatımızdaki gereksiz yükler, fiziksel eşyalar da olabilir, olumsuz düşünce kalıpları da, zararlı alışkanlıklar veya bizi aşağı çeken ilişkiler de. Tüm bu gereksiz yükleri bırakmak, bizi daha odaklanmış ve net kılar. Çünkü bu bize zihinsel ve duygusal enerjimizi daha önemli ve değerli şeylere yönlendirme şansı verir. Bu sayede, yaşamda gerçekten ne istediğimizi daha iyi anlarız ve bu hedeflere ulaşmak için gereken enerjiyi, motivasyonu ve kaynakları bulabiliriz.

6. Kendinize finansal açıdan da yatırım yapın

Finansal planlama, ekonomik konfor sağlayarak yaşam standardımızı yükseltirken hayallerimizi gerçekleştirmek için de olanak yaratır. Kazancımızı zekice hamlelerle değerlendirmek, günümüzde daha önce hiç olmadığı kadar önemli hâle geldi. Yastık altı altın devri çok geride kaldı, yatırım seçeneklerine gün geçtikçe yenileri ekleniyor. Standardın dışına çıkmak ve farklı seçenekleri değerlendirmek isteyenler için yatırım odaklı bankacılık uygulaması Odea, her türlü ihtiyaca göre seçeneği müşterilerine sunuyor.

Emtiadan dövize, hisse senedinden yatırım fonlarına pek çok seçenek arasından dilediğinizi tercih edebilir, birden fazla tercihte bulunarak yatırımlarınızda çeşitlilik sağlayabilirsiniz. “Ben mevduat hesabımla mutluyum’’ diyorsanız, birikimlerinizi avantajlı faiz oranlarıyla değerlendirebilirsiniz. En önemlisi de yatırım odaklı bankacılık uygulaması Odea’nın içinde yer alan Akademi’o sekmesinde tüm yatırımlarınızda size rehberlik edecek sesli bültenler, analizler, videolar ve makalelere kolayca erişebilir, böylece finansal okuryazarlığınıza yatırım yaparak mevduat ve yatırımlarınıza uzman tavsiyesiyle yön verebilirsiniz.

Kabul, bazı finansal yatırımların geri dönüşü için uzun süre beklemek gerekebilir. Kendine yatırım yapmanın en güzel tarafı ise küçük değişikliklerin, en mütevazı çabaların bile meyvesini kısa sırada görmeye başlayabilecek olmak. Zihninizde yeni pencereler açmak, yargılarınızdan belki birini bırakmak, daha hafif ve huzurlu bir hayata adım atmak için bugün bir şeyler yapmaya ne dersiniz?