s

Sera Gazı Emisyonları Nedir?​

Genel Bilgiler

Sera Gazı Emisyonları Nedir?

Sera gazı emisyonları, atmosferde sera etkisi yaratan gazların çeşitli faaliyetler sonucunda atmosfere salınmasıdır. Başlıca sera gazları karbondioksit (CO₂), metan (CH₄), diazot monoksit (N₂O) ve florlu gazlardır (HFC’ler, PFC’ler, SF₆ gibi). Bu gazlar atmosferde birikerek Dünya’nın yaydığı ısının uzaya geri kaçmasını kısmen engeller ve gezegeni bir sera etkisi ile ısıtır. İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları, atmosferdeki sera etkisini güçlendirerek iklim değişikliğine neden olur. Fosil yakıtların yakılması sonucu ortaya çıkan karbondioksit, toplam emisyonların en büyük payını oluşturur.

Bunun yanı sıra büyükbaş hayvancılık ve pirinç tarlalarından salınan metan ile gübre ve endüstriyel işlemlerden salınan diazot monoksit önemli miktarda emisyona katkıda bulunur. Sera gazı emisyonları, iklim sistemini doğrudan etkileyen ve küresel ısınmanın başlıca nedeni olan gaz salımlarını ifade eder.

Sera Gazı Emisyonlarının Başlıca Kaynakları Nelerdir?

Sera gazı emisyonlarının en büyük kaynağı enerji üretimi ve tüketimidir. Elektrik ve ısı üretiminde kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların yakılması, küresel karbondioksit emisyonlarının önemli bir kısmını oluşturur. Ulaşım sektörü, petrol türevi yakıtların kullanımı nedeniyle yüksek miktarda karbondioksit salar.

Sanayi sektörü, hem enerji amaçlı fosil yakıt kullanımından hem de bazı kimyasal süreçlerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarına sahiptir. Tarım sektörü özellikle metan ve diazot monoksit emisyonlarıyla öne çıkar; büyükbaş hayvanların sindirimi metan üretirken, pirinç tarımı su altında gerçekleştiği için metan salar ve azotlu gübre kullanımı diazot monoksit emisyonlarına yol açar.

Ormansızlaşma da dolaylı bir emisyon kaynağıdır; ağaçlar karbon tuttuğu için ormanların yok edilmesi atmosfere karbon salınımına neden olur ve yeni yetişmeyen ağaçlar bu karbonun geri çekilmesini engeller. Bu kaynaklar incelendiğinde, insan uygarlığının enerji üretim ve tüketim biçimi ile arazi kullanım uygulamaları, sera gazı emisyonlarının düzeyini doğrudan belirler. Enerji üretimi ve tüketimi, ulaşım biçimleri, üretim yöntemleri ve doğayla etkileşim biçimleri, sera gazı salımlarının seviyesini tayin eder.

Sera Gazı Emisyonları Nasıl Ölçülür?

GHG Protokolü (Greenhouse Gas Protocol), sera gazı emisyonlarının hesaplanması ve yönetilmesi için kullanılan uluslararası bir standarttır. Bu protokol, Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) ve Dünya İş Konseyi için Sürdürülebilir Kalkınma (WBCSD) tarafından geliştirilmiştir. GHG Protokolü, kuruluşların sera gazı envanterlerini oluşturmak ve yayınlamak için kullanabilecekleri bir dizi kılavuz ve hesaplama aracı sunar. Protokol, emisyonları 3 ana kategoriye ayırır:

Kapsam 1 (Doğrudan Emisyonlar):

Kuruluşun sahip olduğu veya kontrol ettiği kaynaklardan doğrudan salınan sera gazlarıdır. Kapsam 1 emisyonları üç ana kategoriye ayrılır:

  • Sabit Yanma Emisyonları: Kuruluşun binalarında, tesislerinde veya endüstriyel süreçlerinde fosil yakıtların yakılması sonucu ortaya çıkan emisyonlardır.
  • Mobil Yanma Emisyonları: Kuruluşun sahip olduğu veya kontrol ettiği taşıtlarda yakıt kullanımı sonucu ortaya çıkan emisyonlardır.
  • Sızıntı Emisyonları: Yakıt, soğutucu gazlar veya endüstriyel prosesler sırasında meydana gelen istemsiz sera gazı salımlarıdır.

Kapsam 2 (Dolaylı Emisyonlar):

Kuruluşun faaliyetleri sonucu tüketilen elektrik, buhar, ısı ve soğutma enerjisinin üretiminden kaynaklanan emisyonlardır. Bu emisyonlar, enerjiyi sağlayan üretici tarafından salınır ancak tüketici kuruluş tarafından dolaylı olarak oluşturulur.

  • Elektrik tüketimi: Ofis binalarında veya üretim tesislerinde kullanılan elektrik
  • Isı/soğutma/enerji satın alımı: Merkezi ısıtma, soğutma sistemlerinden sağlanan enerji

Kapsam 3 (Diğer Dolaylı Emisyonlar):

Kuruluşun faaliyetleriyle ilgili diğer tüm dolaylı emisyonları kapsar. GHG Protocol, kapsam 3 emisyonlarını 15 kategori altında sınıflandırır:

  • Kategori 1 Satın Alınan Mal ve Hizmetler: Kuruluşun tedarik ettiği ürünlerin ve hizmetlerin üretim sürecinden kaynaklanan emisyonlar.
  • Kategori 2 Sermaye Malları: Kuruluşun uzun ömürlü varlıklarının üretiminden kaynaklanan emisyonlar.
  • Kategori 3 Yakıt Ve Enerji ile İlişkili Faaliyetler (Kapsam 1 ve 2 Dışında): Satın alınan yakıt ve enerji kullanımından önce veya sırasında oluşan emisyonlar.
  • Kategori 4 Taşımacılık ve Dağıtım (Yukarı Yönlü Akış): Kuruluşun tedarik zincirindeki taşıma faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonlar.
  • Kategori 5 Atık Üretimi: Kuruluşun faaliyetlerinden kaynaklanan atıkların bertaraf edilmesi veya geri dönüştürülmesinden kaynaklanan emisyonlar.
  • Kategori 6 İş Seyahatleri: Çalışanların iş amaçlı seyahatleri sırasında ortaya çıkan emisyonlar.
  • Kategori 7 Çalışanların İşe Ulaşımı: Çalışanların işe ulaşımında kullanılan taşıma araçlarından kaynaklanan emisyonlar.
  • Kategori 8 Kiralanan Varlıklar (Yukarı Yönlü Akış): Kuruluşun kiraladığı varlıkların kullanımından kaynaklanan emisyonlar.
  • Kategori 9 Taşımacılık ve Dağıtım (Aşağı Yönlü Akış): Ürünlerin müşterilere taşınması ve dağıtımından kaynaklanan emisyonlar.
  • Kategori 10 Satılan Ürünlerin İşlenmesi: Ürünlerin müşteriler tarafından kullanılmadan önce geçirdiği işleme süreçlerinden kaynaklanan emisyonlar.
  • Kategori 11 Satılan Ürünlerin Kullanımı: Ürünlerin kullanım sürecinde ortaya çıkan emisyonlar.
  • Kategori 12 Satılan Ürünlerin Bertarafı: Ürünler kullanım ömrü sonunda atıldığında veya geri dönüştürüldüğünde oluşan emisyonlar.
  • Kategori 13 Kiralanan Varlıklar (Aşağı Yönlü Akış): Kuruluşun ürünlerini kiralayan müşterilerin kullanımından kaynaklanan emisyonlar.
  • Kategori 14 Bayi Faaliyetleri: Bayi faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonlar.
  • Kategori 15 Yatırımlar: Kuruluşun sahip olduğu finansal yatırımların yol açtığı emisyonlar.

Bu kapsam ve kategoriler, kuruluşların karbon ayak izlerini daha doğru ve kapsamlı bir şekilde hesaplamalarına olanak tanır. GHG Protokolü, emisyonları karşılaştırılabilir ve izlenebilir kılarak, emisyonları azaltma stratejilerinin geliştirilmesine yardımcı olur.

Sera Gazı Emisyonlarını Azaltmak Neden Önemlidir Ve Nasıl Azaltılabilir?

Sera gazı emisyonlarını azaltmak, küresel iklim krizini kontrol altına almanın temel yoludur. Emisyonların yüksek seviyelerde devam etmesi durumunda yüzyılın sonuna kadar sıcaklık artışının kritik eşikleri aşacağı ve geri dönüşü zor etkilerin ortaya çıkacağı öngörülmektedir. Bu nedenle ülkeler, şirketler ve bireyler düzeyinde emisyonların azaltılması hayati öneme sahiptir. Burada özellikle karbon ayak izi kavramı öne çıkar. Karbon ayak izi, bir kişi, kurum veya ürünün doğrudan ve dolaylı faaliyetleri sonucu atmosfere salınan sera gazı miktarını ölçer. Bu nedenle karbon ayak izinin azaltılması, iklim değişikliğinin yavaşlatılması için somut bir gösterge niteliği taşır. Emisyon azaltımı için başlıca stratejiler şunlardır:

  • Enerji dönüşümü: Fosil yakıtlar yerine güneş, rüzgâr, hidro ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek emisyonları önemli ölçüde düşürür. Elektrik üretiminin karbondan arındırılması, elektrikli araçlar ve ısı pompaları gibi elektrikli ısıtma sistemlerinin temiz enerjiyle çalışmasını sağlayarak diğer sektörlerin emisyonunu da azaltır.
  • Enerji verimliliği: Sanayi, konut ve diğer alanlarda daha az enerjiyle aynı işi yapmak, gereksiz tüketimi önlemek önemlidir. Yalıtımlı binalar, yakıt tasarruflu araçlar, verimli elektrikli ev aletleri ve sanayi ekipmanları emisyonları azaltmanın maliyet etkin yollarındandır.
  • Ormansızlaşmayı durdurma ve ağaçlandırma: Ormanlar karbon yutaklarıdır ve CO₂'yi emip depolar. Ormanların korunması ve yeni orman alanlarının oluşturulması atmosfere net karbon salımını azaltır. Ağaç dikmek, bireysel katkı açısından basit ve etkili bir yöntemdir.
  • Döngüsel ekonomi ve atık yönetimi: Üretimde ve tüketimde tekrar kullanım ve geri dönüşümü artırmak, atıkları enerjiye dönüştürmek atık kaynaklı emisyonları düşürür. Çöp sahalarından biyogaz toplamak veya gıda atıklarını kompost yapmak gibi yöntemler metan yayılımını engeller.
  • Davranış değişiklikleri: Bireylerin günlük yaşamda yapacağı değişiklikler topluca etkili olur. Toplu taşıma veya bisiklet kullanımı, kısa mesafelere araç yerine yürümek ve uçuş sıklığını azaltmak ulaşım kaynaklı karbon ayak izini küçültür. Enerji tasarrufu sağlamak bireysel bazda küçük görünse de yaygınlaştığında etkili olur.

Emisyon azaltımı çabaları uluslararası anlaşmalarla desteklenmektedir. Paris Anlaşması kapsamında ülkeler düzenli olarak emisyon azaltım hedefleri belirler ve günceller. Birçok ülke 2050 yılına kadar net-sıfır emisyon hedefi açıklamıştır. Sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğinin en olumsuz etkilerini önlemek için kritik öneme sahiptir ve bu hedefe ulaşmak için teknoloji, politika ve bireysel davranış alanlarında kapsamlı değişiklikler gerekmektedir.

Kaynakça:
https://ghgprotocol.org/